Іздеу
Желтоқсан 9, 2019
  • :
  • :

1917 YILI TÜRKİSTAN MÜSLÜMANLARI KURULTAYLARI

ERGÜN AKGEDİK

          1917 Şubat İhtilali bütün Rusya’da olduğu kadar Rusya müslümanları arasında da sevinçle karşılanmıştır. Her ne kadar bu sevinç hayal kırıklığıyla bitse de. [1] Bu durumdan faydalanmak isteyen müslümanlar. Duma Müslüman Franksiyanu bürosuna gelerek  Rusya müslümanlarının durumunun değerlendirilmesi ve ona göre bir strateji belirlenmesini talep ettiler. [2]
Bunun arkasından Duma Müslüman Franksiyonu Bürosu, 15-17 Mart tarihlerinde Petrograd’da yaptığı  geniş katılımlı bir toplantıyla; 1-11 Mayıs 1917’de Moskova’da yapılacak Bütün Rusya Müslümanları Kongresi’ne Çağrıda bulundu. [3]
       Rusya Müslümanlarının geçici Merkez Bürosu oluşturuldu. Bu büronun üyeliklerine Ahmed Salihov, Alihan Bükeyhanov, Mustafa Çokay, Zeki Velidi, Selim Geney Cantürin, Necip Kurbangaliyev ve  İsmail Cimanov seçildiler.Geçici Merkez Bürosu haberleri adında bir yayın organı çıkarılmasıda karara bağlandı. [4]
        Petrograd’da yapılan bu toplantıda fikir ayrılıkları ayyuka çıkmıştı. Franksiyon üyeleri arasında bile derin fikir ayrıllıkları vardı. Büro başkanı Ahmet Salikov ve diğer önde gelen üyeleriden İbrahim Ahtyamov, İsmail Lemanov ve Mustafa Çakayoğlu Rusya’nın bir tek demokrat cumhuriyet olmasını istiyorlardı. [5]
     Aydınlardan,   genellikle Kadet ve Sosyal Demokrat Partiye mensup olanlar  federasyon fikrine karşıydılar. Bunda partilerinin tesiri olduğu gibi yaşadıkları bölgenin özellikleri de etkili oluyordu. Müslümanların, azınlıkta olduğu yerlerde yaşayanlar, federasyon fikrine karşı çıkıyorlardı. Ahmed Salihou’un başını çektiği bu grup federasyon fikrinin  müslümanları parçalayacağını, Rusya  Müslümanlarının birliği  yerine Kazanlılık, Kazaklık, Kırımlılık, Başkurtluk, Taciklik, Azerbaycanlılık gibi hislerin doğacağını, ifade ederek birlik olması gerektiğini belirtiyorlardı.[6] Federasyon karşıtları 1 Mayıs ta olacak olan  Rusya Müslümanları Kogresi’nden fedarasyon fikrinin geçeceğinden  korktuklarından katılım sayısını kendi yaşadıkları bölgelerden çoğunlukta olmasını istiyorlardı. Federasyoncular ise yaptıkları çalışmalarla onların her hamlesini boşa çıkarmayı başarmışlardı. Bu çalışmalar sonucu  Azerbaycan, Başkurdistan, Türkistan ve Bozkır bölgesinden federalist düşünceye sahip bir çok temsilciyi, Taşkent ve Moskova Kongrelerine getirmeyi sağlamışlardı.[7]
         Petrograd’daki kongrede başlayan bu tartışmalar 13-15 Nisan 1917 Türkistan Rus ve Türk İnkılap Komiteleri Genel Kongresi ve 16-23 Nisan 1917 Türkistan Müslümanlarının Birinci Kongresi’nin de en önemli gündem maddelerinden biri oldu.
     Türkistan’da Rusların  teşkilatlanması  Müslümanlara göre çok hızlı olmuştu.Ruslar Şubat ihtilalinden sonra 3 Mart’ta Taşkent’te Rus İşçi Temsilcileri  Souyetini kurdular.Bir gün sonra da  Rus Asker Temsilcileri Souyeti kuruldu .Martın sonunda ise bu iki teşkilat İşçi ve Asker Temsilkileri Souyeti olarak birleşti.Bu teşkilata Türkistanlıların  katılımı yüzde beşin altındaydı. Bu teşkilat;Çarlık Rusyası döneminde atanan Türkistan Genel Valisi Kuropotkin’i görevden alarak eski yönetim organlarını  feshetti. Yeni yönetim,Taşkent’te düzenlenecek I.Türkistan Kongresi’nde belirlenecekti. [8]
    Kropatkin’in görevinden uzaklaştırılmasının hemen ardından  Rusya Geçici Hükümeti, Türkistan ve Bozkır Genel Valiliklerini feshetti. Yerine ise Türkistan Komitesini kurmakla Şçepkin’i  görevlendirdi. Türkistan komitesine ;N.N.Şçepkin, Preobrijensky,Lipasky ,Yelpateusky,Şkapksy,General Abdulaziz Devletşin,Sadri Maksudi, Muhammedcan  Tınışbayev, Alihan Bökeyhanov olmak üzere dokuz üye atandı.[9]    
           Türkistan Komitesinin sorumluluk alanına,Semerkant, Sirderya  ,Fergana,Yedisu,Hazarötesi vılayetleri ile Hıve ve Buhara Hanlıkları giriyordu. [10]  Geçici Hikimet, Bozkır Genel Valiliği’ni ise doğrudan merkeze bağladı. [11]
         Türkistan Genel Kongresi’nde en çok tartışılan konulardan biri Türkistanın yönetim meselesi diğeri ise Rusyanın yönetimi Fedaralist mi, Ünüterist mi olsun meselesi idi. Aynı konular bu kongrenin hemen ardından toplanan Türkistan Müslümanları Kongresi’nde de tartışıldı.[12]
          İki kongrede de hem Müslümanlar hem de Ruslar arasında ortak bir görüş birliği yoktu. Ruslar’dan Monarşitler ve Kadetler, Tükistanın yönetiminde Müslümanlarla birlikte olmak istemiyorlardı. Sosyal Demokrotlar ve Es-Er’ler ise Türkistanlıların desteğini kazanmak istiyorlardı.  Radikal Sosyal Demokratlar ile Bolşevikler siyasi mücadelelerinde Müslümanların desteğini almak istediklerinden Müslümanlarla birlikte çalışmak istiyorlardı.Türkistanın önde gelen Müslümanlarını kendi taraflarına çekerek yönetimde etkili olmak istiyorlardı. Ruslardan özellikle Kadetler, demokratik bir seçim söz konusu olduğunda yönetimde etkili olamayacakları endişeleri vardı. Çünkü nüfüs yoğunluğu olarak Ruslar sadece Yedisu Oblusu’nda kendi adaylarını seçtirmeleri mümkün görünüyordu. Başka obluslarda ise Ruslar çok azınlıktaydı. [13] 
          Türkıstan’da Rusların önde gelenlerinin çoğu Kadet Partisine mensuptu. Kadet Partisinin Tükistan  Temsilcisi eski Taşkent Belediye Başkanı Prof.Malletsky’di. Malletsky, Rus emperyalizmini savunan bir Rus milletçisiydi.  Türkistan Kongresi Başkanlığına getirilmesi  de etkisini daha da artırmıştı. Kongreye, Kadetler çok iyi hazırlanmışlardı. Türkistan’ın idaresinde Rusların etkili olmalarını sağlayacak, şöyle bir plan hazırlamışlardı;Türkistan Parlemontosu ve şehirlerin belediye meclisi, Rus kısmı ve yerli kısmı diye ikiye ayırılıyodu. Böylece bütün idari yetki Rus kısmına verilmiş olacak, Türkistan’ın Genel Meclisi’ne seçilecek üyelerinin çoğu Rus kısmı tarafından gönderilmesi sağlanacaktı. Bunun sonunda da meclise yerlilerden çok az kişi girebilecekti. Bu İngilizlerin Hindistan’da ve diğer sömürgelerinde kurnazca uyguladığı emperyalist politikaların aynısıydı. Kadetler bu projelerini ‘yerli  şehirlerin muhtariyeti’ diyerek Çokayoğlu,Taşbulatbek Narbutabekov, PaşabekPulatkhanov, Şayahmedov gibi aydınlara bile kabul ettirmeye muvaffak olmuşlardı.[14]
            Fakat Malletskiy’in 13 Nisan  toplantısında uzun uzun anlatarak kanunlaşmasını teklif ettiği bu plana karşı, Müslüman aydınlardan da ciddi hazırlıklı olanlar vardı. Zeki Velidi Tagan ,14 Nisan toplantısında, İngilizlerin Hindistan’da  uyguladığı azınlığın çoğunluğa  hakimiyetini anlatan İngilizce’den Rusça’ya  tercüme edilmiş kitapları da delil göstererek bu fikre karşı çıkanlardandı. “Rusya Genel idare müesseseleri için  ne gibi prensip uygulanacaksa,Türkistan için de aynı şey uygulanacaktır. Türkistanlıların çoğunluğu oluşturmasından korkulmamalıdır. Yerli kadınlarda  seçimlere Rus kadınları gibi katılacaklar,bunda da hiçbir mahsur ve tehlike yoktur” diyerek Kadet Partisi taraflarını uyardı.[15]
          Mustafa Çokayoğlu ve Taşbulat Bek Narbutabekov gibi Türkistanlı aydınlar ise “iki ayrı temsili meclis kurmak otonomi demektir. Ülke temsilisinde  çalışacak bilgili  adamlarımız yoktur,tabiki idarede  sayıca az olacağız. Rusça tahsil edenler çoğalırsa ,ülke meclisindede sayımız artar” manasında propaganda yapmalarına  karşı Mahmud Hoca Behbudi  ve Zeki Velidi gibi aydınlar ; “Türkistan Parlamentosunda ancak Rusça söyleneceğini zannetmek yanlıştır. Türkçe[16]Ve Rusça hukukta eşit olmalıdır  ve olacaktır” diyerek karşı  görüşlerini diğer üyelere anlattılar.[17]
           Maletski’nin,15 Nisan oturumunda “yerli halkların sayıca çoğunluk opluşturması bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da ülke idaresinde temsili usulün tadbikini güçleştirecektir, bu bir hakıkattır” şeklindeki tehditkar ifadesine karşılık ise Zeki Velidi, “hürriyet devrinin geldiğini, seçim hukukunun hiç kimseden alınamayacağını”  ifade etti. Devlet idaresinin cahil insanların eline geçeceği korkusunun yersiz olduğunu, devlet memurluğunda tahsil şartının getirilmesiyle bu problemin halledilebileceğini söyledi. Devamında, “Türkistan’a Hindistan’daki İngiliz müstemleke metotlarını tatbik etmek maksadıyla bu kalın kitapları İngilizce’den Rusça’ya tercüme etmişsiniz, bunun yerine sömürgelerde hakim millet ile mahkum milletin aynı seçim hukukundan eşitlik esasından istifade etmekle nasıl mes’ut yaşayabileceklerini anlatan eserleri Rus ve Türk dillerine tercüme edip yayınlamış olsak daha iyi etmiş olurduk’’ dedi.[18]
          Müslüman aydınlar,Türkistan Müslüman Kongresi’nde de bu konuyu gündeme getirip Kadetlerin istekleri doğrultuda karar çıkarsa protesto edilmesi gerektiğini ifade ettiler. Netice olarak, üyelerin çoğunluğu ve Es-Er’lerin de desteğiyle yerliler  ve Ruslar için tek parlemonto ve tek belediye meclisi oluştrulmasına  ve seçilebilmek için tahsilin şart tutulmasına karar verildi.[19]
         Bu kongre, Rus Partileri içinde olan Müslümanlar arasında parti ideolojisinden kaynaklanan derin görüş farklılıkları olduğunu  da ortaya çıkardı. Mesela, Mustafa Çokay Kadet, Sencer İsfendiyerov Sosyal Demokrat, Avukat Şirali Lapin Monarşist, Zeki Velidi ise Es-Er Partisi’ndendi. Rus partilerine girmenin zararını gören aydınlar, « Türkistan Milli Partisi » adında bir parti kurmak için çalıştılarsa da toplumsal meselelerde anlaşma sağlanamadı. Birleşmenin partiler dışında olmasına karar verildi. [20]
        Türkistan Genel Kongresi’ne katılanlar, hiçbir şeyin değişmediğini, Rus emperyalist politikasının devam ettiğini gördüler. Türkistan halkının problemlerinden çok Rus azınlığa istenen ayrıcalığın gündeme getirilmesi gibi sebeplerden dolayı zaten Türkistan’ın her tarafından gelmiş hazır bulunan, Müslüman temsilciler tarafından, 16-23 Nisan 1917 tarihleri arasında bir kongre tertip edildi. [21]
          13-15 Nisan Taşkent’te Türkistan Rus ve Türk İnhılap komitelerinin genel kongresi’nin hemen ardından olan bu kongreye; “Türkistan Müslümanlarının Birinci Kongresi” denildi. Bu toplantıya 450 kişi katılmış olup, bunların 93’ü Rus’idi.[22]
 Kogrenin ana günden maddeleri şu şekilde özetlenebilir:
1. Rusya’nın gelecekteki devlet şekli.
2. Türkistan’ın Rusya  yönetim şekli içindeki yeri.
3. Toprak ve göçmen meselesi.
        Bu kongre, Moskova’da  1-11 Mayıs tarihleri arasında  yapılacak olan Bütün Rusya  Müslümanları Kongresı’ne de hazırlık mahiyeti taşıyordu. [23]
           Programı Zeki Velidi tarafından yazılan kongrenin gündem maddelerinin çoğu Türkistan Genel Kongresi’nin benzeriydi. En çok tartışılan konulardan biri Şubat İhtilali’nden sonra devletin yeni yönetim şekli ve Türkistan’ın bu yönetimin içindeki yeri meselesiydi. Rusya’nın yeni yönetim şeklinin Demokratik Cumhuriyet olmasında herkes birleşiyordu fakat yönetim yapısının üniterist mi yoksa federalist mi olsun en çok tartışılan konuydu. Buna bağlı olarak da Türkistan’ın Muhtariyeti meselesi gündeme geliyordu. Aydınlar genellikle iki fikir etrafında toplanmışlardı; Toprağa bağlı Muhtariyet ve bunun karşısında olan kültürel Muhtariyet. Kültürel Muhtariyet isteğinin  somut bir tarafı yoktu. Toprağa dayalı Muhtariyet ve federasyon fikrini şiddetle müdafaa edenlerin başında Zeki Velidi geliyordu. Mahmud Hoca Behbudi, Mühendis Mehmet Tınışbayev, Abidcan Mahmudov, Aşur Ali Zahiri, Türkmenlerden Berdi Hoca, Abdurrahman Urazayev ve Es-Er’lerden Vadim Çaykin ise Velidi’yi destekleyenlerdendi. [24]
             Sadri Maksudi ,Bekir Kebir, Mustafa Çokayaoğlu, Münevver Kari, Ubeydullah Hoca, Generel Devletşin ise federalizm fikrine karşıydılar. Federalizm görüşünün Kongreden geçmesine engellemek için her türlü çabayı gösteriyorlardı. Senpetersburg`da oturan Ahmet Salikov’da Mustafa Çokayaoğlu’na telgraflar göndererek destek vermeye çalıştı.  Bazı federalizm karşıtları  Rusya Hükümetinin Türkistan`da özerk yönetim kurulmasına müsaade etmeyeceğine inanıyordu. Onlara göre böyle bir istek Rusya’ya savaş açmak demekti.
Sonunda Mahmud Hoca Behbudinin ve Hokandlı Abidcan Mahmudov’un bastırmasıyla federasyon fikri  kabul edildi. Parlemanto ve belediye meclislerine ise çoğunluğun seçeceği kişiler gidecekti. Yani Parlamento ve Zemstovo müesseseleri Ruslar ve yerliler için ortak olacaktı.[25]
           Kongreye Ubeydullah Hoca tarafından Türkistan için milli ve merkezi bir organın kurulması fikri sunuldu. Kongreye katılmış üyelerin  oy çokluğuyla 21Nisan 1917 tarihinde “Türkistan  Müslüman  Merkez Şurası” kuruldu . “Türkistan  Müslüman Merkez Şurası ”  Türkistan’da “Milli Merkez” olarak tanındı. [26]
             Kongre, Müslüman Merkez Şurası İcra organını şu kişilerden seçti; Mustafa Çokay (Başkan), Ubeydullah Hoca, Abidcan Mahmud, Mir Adil, Şah Ahmet Şah İslam, Hoca Mahmud Behbudi, Müfti Sadrüddin Han ve Zeki Velidi Togan (Sekreter) gibi aydınlar seçildi. Zeki Velidi’nin yönetiminde, “Milli Merkez”’in yayın organı olarak « Kengeş » adında bir gazetenin çıkarılmasına karar verildi. [27]
          “Milli Merkez”’in kurulmasının en önemli maksadı, değişik isimler altında kurulmuş olan teşkilatları bir çatı altında birleştirerek, Müslümanlar arasında güç birliği oluşturmaktı. Böylece, Genel Türkistan Komitesi ile İşçi ve Asker Temsilcileri Sovyeti gibi idari kurumlara karşı yerli halkın haklarını savunabilecekti. [28]
         “Milli Merkez”‘in ilk kurulduğu yer itibariyle bölgesel olmasına rağmen, değişik yerlerden temsilcilerin görev alması ve Türk Halklarının yaşadığı başka yerlerde de kısa sürede temsilcilikler açması onu genel bir organizasyon haline getirmiştir. Mesela, Zeki Velidi (Başkurt ve Sekreter), Kebir Bekir (Tatar, Taşkent’te çıkan ‘Uluğ Türkistan’ gazetesinin sahibi), Efendi Zade (Azeri, Taşkent’te çıkan ‘Türkeli’ gazetesinin sahibi) gibi farklı bölgelerden gelip   “Milli Merkez”’de görev alanlardan sadece birkaçıydı. Yine Türkistan şairi Süleyman Çolpan ve Mir Muhsin, Orenburg’ta çıkan ‘Vakit’ gazetesinde çalışarak hizmet ediyorlardı. Yine Buhara Halk Cumhuriyeti Savunma Bakanı olan Abdülhamit Arif, Orenburg’daki “Milli Merkez”  ile irtibat halinde idi. Herkes Türk halklarının ortak menfaatleri için çalışıyordu. [29] 
     Bunun yanında “Milli Merkez”, değişik kurum ve kongrelere temsilciler göndererek varlığını hissettirmeye başladı. Türkistan Eyalet Şurası’na Çokay, Ubeydullah Hoca, Narbutabekov ve Velidi’yi temsilci olarak gönderdi. [30]  Moskova’da 1-11 Mayıs’ta yapılacak olan Rusya Müslümanları Kongresi’ne katılmak üzere ise on iki kişilik bir heyeti temsilci olarak gönderdi. [31]
        I. Türkistan Müslüman Kongresi, toprak ve göçmen meselesiyle de ilgilendi. Yerli halktan alınıp Rus göçmenlere verilen toprakların eski sahiplerine iadesini talep ettikten sonra bir daha göçmen getirilmemesini Rusya Geçici Hükümeti’nden istedi. Maalesef gaspedilen topraklar eski sahiplerine verilmedi. [32]  
      Sonuç olarak iki Kongre de, bölgesel olmasına rağmen tartışılan konular ve alınan kararlar itibariyle genel bir kongre özelliği taşımaktadır. Türkistan Genel Kongresi’nde özellikle Malletski’nin ısrarla Ruslar ve yerli halk için ayrı parlemento ve Zemstovo(belediye meclisi) teklifi çok tartışılan konulardandı. Her ne kadar bu fikir kabul edilmediyse de her defasında Ruslar tarafından gündeme getirildi. Sonraki kongre ve toplantılarda da bu konu gündeme getirilip tartışıldı.
         Her iki kongrenin de ana gündem maddelerinden biri olan devletin yönetim şekli federalist mi, üniterist mi olsun fikri federalizmin üstünlüğüyle sonuçlanmıştı. Bu karar Rusya Müslümanları Kongresi’nde de benzeri karar verilmesine etki etmişti. Toprağa dayalı Muhtariyet fikrinin kabul edilmesi aynı şekilde Rusya Müslümanları kongresine tesir eden kararlardan biridir. Buradan da görüyoruz ki, Taşkent Kongrelerinde tartışılan konular, Rusya Müslümanları kongresi’ne hazırlık mahiyetindedir.
         Taşkent Kongrelerinde ortaya çıkan başka bir durumda Türkistan aydınları arasındaki derin görüş farklılıklarının olmasıdır. Mensubu bulundukları Rus Siyasi Partilerinin ideolojilerinin bunda tesirli olduğu görülmektedir. Daha sonraki toplantı ve kongrelerde de partiler arasındaki mücadelelerin olduğu görülecektir. [33] 
          Türkistan Müslüman Kongresi’nin aldığı en somut karar şüphesiz; “Milli Merkez”’i kurmasıdır. Bu kurum bütün Müslümanların teşkilatlanmasında çok büyük faydası olmuştur.
          Herşeye rağmen Müslüman Kongresi, Türkistan halkının problemlerini, siyasi bir organizasyon etrafında birleşerek dile getirmeleri önemli bir başarıdır. Bu aynı zamanda, 10 Aralık 1917’de ilan edilen Türkistan (Kokand) Muhtar Hükümeti’nin  ve 13 Aralık 1917’de Orenburg’da kurulan Alaş-Orda Muhtar Cumhuriyeti’nin de düşünce planında  çekirdeğini oluşturmuştur. Bu iki kardeş özerk cumhuriyetin de ileriki hedefi birleşmekti.  Aynı anda iki hükümette de  görevli olan aydınların olması bunun en büyük deliliydi. [34]
         4. Türkistan Müslümanları Kongresi’nde alınan Muhtariyet kararının sonraki aşaması ise bölgede 15.673.680 nüfuslu (% 82’si Müslüman), 4.010.139 Km2’lik bir toprak alanına sahip büyük bir Türkistan Federe Devleti kurmaktı. Federasyonun sınırları içinde, eski Kokand Hanlığı, Buhara Emirliği, Hive Hanlığı, eski Kazak Ordaları(Cüzleri) ile Başkurt ve Orenburg Kazaçikleri yer alacaktı. Böylece Türk Halklarının büyük bir kısmı bir çatı altında toplanmış olacaktı. [35] Fakat Rusya’daki yeni yönetim buna izin vermeyecektir. Bağımsızlık yolundaki bu adımlar kısa sürede bir bir ortadan kaldırılacaktır.

*Bu makale Kazakistan, El-Farabi Üniversitesi’nin düzenlediği bir konferansta Kazakça olarak tebliğ edilmiştir. Makalenin orijinal adı ve yayını şu şekildedir:  
1917 жылғы Түркістан мұсылмандар құрылтайы
Әл-Фараби атындағы ҚҰУ-і, отан және әлем тарихы XXI ғасырда: ғылыми парадигмалардың ортақтығы мен ерекшеліктері атты Халықаралық Бекмаханов оқуларының ғылыми конференция МАТЕРИАЛДАРЫ (22 - 23 Қараша), Алматы 2007, б. 178-181

 




Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir